5 Aralık 2011 Pazartesi

Nişantaşı

İstanbul'a gelmişiz ilk durak Nişantaşı olmazsa olmaz dedik ve sabah güzel aile kahvaltısının hemen arkasından düştük yollara.Uzun zamandır gidememiştim Nişantaşı'na,şöyle güzelce bakindim bakalım neler giyilmeliymiş ,neler yenilmeliymiş.Hiç değişmeyen şıklıkta Nişantaşı ,süslemeler harika ,tam bana göre. İnsan kendini Nişantaşı'na gittiği zaman başka bir yerde hissediyor sanki Avrupa'nın bir şehrindeymişsiniz de sokaklar Türk akınına uğramış.Mağazalar süper,her yanlarından kalite akıyor,benim sevgim ayakkabılara karşı biraz daha fazla olduğu için ,ben o yöne yöneldim.Ve istediğimi buldum, daha doğrusu,mağazayı buldum.Ayakkabıyı bugün almadım ama çok beğendim ve kendi kendime yurtdışında tasarım ayakkabıcılara koşa koşa gitmemiz aklıma geldi :)) O günler kesinlikle geride kaldi.Herşey de olduğu gibi ayakkabı söz konusu olduğunda ya eşitiz yada 1 adım önde. Bunu bana 'Kapuu 'mağazası tekrar hatırlattı bugün.Bu arada tasarımları kendisine ait olan Burcu hanımın siparişle de özel günleriniz için tasarım yapabildiğini öğrendim ve bayıldım :)))  Mağazadan çıktıktan sonra yemek yemeğe geldi sıra ama o korkunç trafiği görünce eve doğru yola çıkmamız ve biran önce köprüyü geçmemiz gerektiğini  hatırladım. Adım adım ilerleyen trafikte aklımda özenle tasarlanmış ayakkabılar ,yılbaşı alışverişinin heyecanını yaşayan insanlarla Nisantaşinin güzelliği kaldı bugün.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder