22 Ocak 2015 Perşembe

biri kar mı dedi???


Çocukluğumdan beri kar yağmasını severim ben, ailece gittiğimiz yurtdışındaki kar tatillerini, İstanbul'da kar yağdığı zaman annemin bizi ışık hızlıyla hazırlayıp dışarı çıkartmasını,arkadaşlarla yaptığımız kartopu savaşlarını, eve dönünce annemin bize yaptığı sütlü kahveleri...

Kar 'la ilgili her şeyi sevdiğim gibi kış sporlarını da severim, gerçi çocukken başlamışız öğrenmeye, bırakmışız azıcık büyüyünce ama diğer sporlarda kanal değiştirsem de kış sporlarını seyretmekten zevk alırım.

Bu senenin ilk kar yağışını Bursa'da sonrada arkadaşlarla ani bir karar ile Kartalkaya'ya gitmemizle gördüm. Günü birlik bir gezi ayarladık, sabah çıkıldı yola akşam dönüldü. Yorgunluk feci ama değdi...

Geçen sene gitmeye niyetlendiğimiz ama başaramadığımız Kartal otelde günü geçirmeye karar verdik, pistlere çıkmanın bedeli 120tl. Onun dışında ister otelin açık büfe kahvaltısından alın; 40tl, ki biz aldık her şey çok lezzetli ve seçenek boldu, ister atıştırmalıklar sipariş edin, karnınızı harika dağ manzarasına karşı doyurabilirsiniz...

ister kayak yapabilir isterseniz de azıcık daha adrenalin sevenlerdenseniz  snowboardunuz yapabilirsiniz.

Kayak takımınız yoksa 75-100tl arası bir rakama kiralayabilirsiniz. İkisinde bilmiyor ama öğrenmek istiyorsanız özel ders alabilirsiniz; tam bilmiyorum ama özel ders ücretleri saatlik 150-200tl arası olmalı. Hiçbiri size uymadıysa ve küçük bir çocuğunuz varsa 30dk 15tl karşı kızak kiralayabilir ve beraber harika vakit geçirebilirsiniz.

Öğle yemeği vakti yine açık büfe yemek var, bu sefer çeşit çok olmasa da lezzeti yerinde, içecekler hariç kişi başı 45tl.

Çok şey yapın yada hiçbir şey yapmadan sadece dağ havası alıp kahvenizi yudumlayın, kendinize bir hafta sonu huzur hediye edin...

2 Ocak 2015 Cuma

Kahvemi Moda'da alırım..

Ne çok giderdik dershane zamanı Kadıköy'e Moda'ya... 3-5 mekan vardı herkes birbirini tanırdı, 1-2 laklak sonrası eve... 
Şimdi öyle mi süper mekanlar açılmış, mekanlar Avrupai, pişirdikleri lezzetli, kahveleri mis gibi... tüm gün otursam sıkılmam.
tek sorun öyle küçük ki mekanlar yer bulmak zor, oraya girdik yok buraya baktık yok...
Bi kahve içmeden gitmem dedim, zaten zor bulmuşuz park yeri, mümkün mü Ankara'ya yeni bir mekan tanımadan dönmek...
'Cherry Bean' imdadıma koştu ve minik bir masa kucak açtı bize, mekan salaş, çalışanlar doğal, tatlı tezgahı güzel-miş herhalde bizden öncekiler silip süpürmüş biz sadece çikolatalı- fındık kremalı tartın tadına bakabildik... güzeldi, tavsiye edilir...
Sıcacık kahvelerimizi içip yeni bir mekan tanımanın güzelliği ile eve döndük...
Bir gün Istanbul'a dönersem yaşamaya; seçeneklerimin arasındasın Moda dedim ve tekrar hatırladım ne kadar güzel günler yaşadığımı ve yaşayabileceğimi bu şehirde...

Kim ne derse desin evimsin ve seviyorum seni istanbul...