5 Mayıs 2012 Cumartesi

Balıkçıköy...

Uzun zamandır meze ,meze diye evde dolaşmam işe yaradı ,yaklaşık 10 gun önceki evlilik yıldönümümüzde Cem Balıkçıköy'e gidelim dedi.Sarp'ı halasına bırakıp biz çıktık yemeğe.
Ben hiç Filistin'dekine gitmemiştim,mekan diğeri gibi hatta daha sevimli olmuş,garsonlar ilgili ama rahatsız edici değiller.
Ne yemek istediğim önceden belliydi benim,soğuk mezelerle başlanacak,ara sıcaklarla devam edilecek yanlarına güzel bir salata da eklenince yer kalırsa balık yenir ,olmassa başka sefere.
Nitekim bende yer kalmadi ve Cem'in balığının tadına baktim ,balık dışında masaya gelen herşey güzeldi bana kalırsa;özellikle de Mısır ekmeği.Bana bir tabak Ayvalık zeytinyağı ,birde bu mısır ekmeğini tazeleyin bittikçe desem ayıp olacağından ,deniz börülcesi,patlıcan salata,yengeç sarma da mısır ekmeğine eşlik ettiler.Ara sıcak olarak önceden alınan bir öneri ile Balık köftesi ve benim vazgeçilmezim Tereyağında karides yedik,ikisi de çok başarılıydı.
Sıra balığa gelince Cem 'Dil Şiş 'istedi ve büyük bir keyifle de yedi ama ben beğenmedim,garip yanık tadı gibi bir tad vardı ve bazı kısımları pişmemişti bu kadar yanık olamsına rağmen bence.
Yemeklerden fırsat bulup kafasını kaldırabilirse insan iki çift laf etmek için mekanın ve buna bağlı olarak ortamında ne kadar güzel olduğunu farkediyor .Ağaçlarda sallanan o güzel ışıklar huzur veriyor.
Benim gibi en büyük huzur evde bekliyorsa sizi tatlı almayalım diyebiliyorsunuz ama aklımda da kalmadi değil o helva :))


Yaz da geldiğine göre arada keyiflenmek için bire bir ,mutlaka gidilmeli..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder