18 Mart 2013 Pazartesi

Çay'da buluşalım...Kafes Fırın Filistin...

Hafta sonu geçti geldik pazartesi sabahına...Öyle pazartesi sendromu falan yok bende, her gün gibi bir gün işte, işe git gel'lerin başladığı gün sadece...
Güzel bir hafta sonu sonrası sorun olmuyor pazartesi'ye başlamak..
Hele de benim gibi yaptıysanız kahvenizi alıp başladıysanız yazmalarınıza.
Gelelim hafta sonu yapılanlara...
Cumartesi günü sevgili Kafes fırın ve sosyal medya ekibinin daveti ile Kafes Fırın Filistin çay saatine'ne katıldım. Ben, blogger'lardan Kova Kadınıyım ben http://drycfc.blogspot.com/ , twitter'dan tanınan @kelebenk ile sosyal medya sorumluları Ömer bey ve Kafes fırın'ın tatlı kurucusu Rezan hanım ile birlikte başladık sohbete.Bu arada kimsenin bilmediği ama dinlerken gözlerimizi dolduran Sosyal Sorumluluk projelerine katılımlarını yeni öğrendiğim Rezan hanım'ın bu projelere katılımlarını detayları öğrendikçe defalarca paylaşacağımdan emin olabilirsiniz...

Gelelim Kafes fırın'a, Kafes fırın'ı Ankara'da nerdeyse herkes bilir , bazılar çok sever bazıları ise az, bazıları pahallı bulur bazıları uygun ama herkes tek konuda hem fikir olur Ankara'nın Avrupai yanını ve lezzetlerini Ankara'ya taşıyan nadir mekanlardandır.

Bu sefer de Fransız tatlarına alıştık biraz da İngiliz çayı içelim demişler ve şeker mi şeker bir çay saati fikrini ortaya çıkartmışlar, hani İngiltere'de yüz yıllardır bilinen, kişilerin şık şık giyinip birbirine gittiği, en lezzetli çayların sunulmaya gayret edildiği, yanında da enfes tatlarla süslendiği bir toplantının benzerini hazırlamış bize Kafes fırın.
Bir çay saatinde ne olabilir ki en fazla demeyin sakın, gidip görün diyeceğim tabii ama biraz bahsetmeden olmaz.
Çay saati uygulaması 2 kişinin yararlanabileceği gibi hazırlanmış, fiyatları da 40 tl ve 50 tl olarak 2 seçenekle sunulmuş. İlk başta bu fiyatların kişi başı olduğunu sandığım için çok şaşırmıştım, siz de yanılmayın diye baştan söylemek istedim. Menu'de çok keyifli bir sürü seçeneğin bulunduğu çayın yanı sıra, mini sandviçler, tuzlu mini tartlar, taze mi taze mini danishler, croissantlar, petit fourslar, mekikler ve daha neler neler... Favoriler arasında kısa zamanda girebilecek somon fümeli sandviç için bile gitmeye değer bence:)
Biz bu tatların yanında sırasıyla, Tarçın ve Karanfilli siyah çay ve Lavanta'lı siyah çay içtik, diğer seçeneklere yer kalmadı deneyemedik...Ama aromalı çay istemezseniz devamlı tazelenen mis gibi demleme çayda menu'de mevcut.
Masa'ya gelen sunum hemen insanın gözünü doyursa da biraz fazla geldi bana , ben bile tüm tatlılardan tadamadım :(((  düşünün yani :)) )
Bu harika tatların yanında Rezan hanım'ın hep gülümseyen yüzü ve tatlı sohbeti Kafes fırın'ı neden sevdiğimi bir kez daha hatırlattı ve Kraliçe'ler gibi ağırlandığımız çay saatine tekrar tekrar gelmeliyiz diyerek ve tadı damağımızda kalarak ayrıldık...
 
 


Pazar kahvaltısı başka bir yazıda...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder