Tatil'e gittik geldik ,harika yerler gezdik ,harika kahkahalarla mutlu olarak geri geldik.Uzun uzun bahsedeceğim Munih'ten,Oktoberfest'ten ve tabii ki Jazz seven şehir Prag'tan ama şimdi değil...
Şimdi dün akşam yediğim yemeğin hala lezzeti damaklarımdayken ondan bahsetmek isterim.
Uzun zamandır fırsat bulup ta gidemediğimiz 'Günaydın Steak House'a gittik,ne iyi ettik ...
Herkes bilirki Ankara Günaydın kebap'tan hiç haz etmem,lezzeti iyidir bişey demem ama servis ,davranış,hayali hesaplar falan filannnn....
Ama aynı işletmenin başka kolu böyle mi farklı olur,mekan kalitesi,çalışan kalitesi,yemeklerin kalitesi ve müşteri kalitesi...
Önüme konan en ince dilim eti bile dakikalar içinde silip süpürmem ,memnuniyetimi göstermiştir herhalde.
Başlangıç olarak 'Füme et & Peynir tabağı' sipariş ettik ve harika seçim di.
Füme eti sabah akşam yiyen Avrupa memleketlerinden 2 gün önce dönmüş olsam da böyle güzelini yemedim.
Etler ayrı bir güzel, peynirler ayri bir güzeldi. Yanına içmemiz için 'Kavaklıdere Selection Öküzgözü 'öneren servis elemanına da ayrıca teşekkür ederim bu arada :))
Sıra ana yemeklere geldiğinde ben harika ekmekler,füme etler ve peynirlerle yarı doymuş olarak bonfile ,Cem ise Tbone istedi.
Veeeee ikisi de sùperdi,yumuşacık,mis gibi.Garnitürleri de tam kıvamındaydı( gerçi benim kuşkonmazlar son gününü yaşıyordu ama olsun ).
Cem etini azıcık kırmızı yediği için benim sadece tadımlık almamdan kalan 495 ( tamamı 500 gr olan ) gr etini yedi bitirdi göz açıp kapatıncaya kadar :)))
Benim bonfilem Tbone kadar kanlı olmayıp, süper pişmiş,yumuşacık ve suluydu,tam benlik,tam keyiflik!
Biz tıka basa doyup ,koşa koşa eve gitmeye çalışırken ikram edilen meyve tabağımız içimizi azıcıkta olsa ferahlattı doğrusu.
Son olarak merak edenlere ; fiyatlar beklediğimiz gibiydi ,yani pahallı, ama değer.Hem zaten kim ,hangi sıklıkta 500 gr et yer ki ...?Menü de burgerler,salatalar,yada ızgaralar da var :))
Gidin ve mutlaka et yiyin,daha önce yediğiniz çoğu eti de hafızalarınızdan silin...derim ben :)))
2 Ekim 2012 Salı
30 Eylül 2012 Pazar
Gördüm geldim,yetmedi yine giderim...
Oraya gittim,buraya gittim
Yetmedi gelir gelmez Ankara sokaklarına attım kendimi, dostlarla kahve sefasına, ertesi gün kahvaltı planlarına başladım...
Harika tatil,harika şehirler...
Çok yakında...:))))
Yetmedi gelir gelmez Ankara sokaklarına attım kendimi, dostlarla kahve sefasına, ertesi gün kahvaltı planlarına başladım...
Harika tatil,harika şehirler...
Çok yakında...:))))
13 Eylül 2012 Perşembe
teşekkür ederim...
Hayatımın akışını hep sevmişimdir ben, zorluklar çıksa da karşıma sonucun benden yana olacağına ,az yada çok kazancımın iyi olacağına inanırım...
Hep böyle olmaz tabii ,üzüldüğüm ,sonucunun beni rahatsız ettiği olaylarda yaşarım ama emin olun onların da son olmadığına inanırım ve güzellikler yine geldir bana ,hep karlı çıkarım...
Ama asıl güzellik geçen sene tam da bugün geldi '13.09.2011 09:20 ', hayatımız değişti,kendimiz geliştik...
İnsan büyüdükçe unutuyor ya asıl anlamını hayatın,o bize baştan hatırlattı herşeyi;öğrenmek için herşeyi nasıl defalarca deniyorsa bizim de denememiz gerektiğini , saf sevginin ne olduğunu,sevgiyi göstermenin zor olmadığını ama öncelikli sevmemiz gerekenin kendimiz olduğunu...
Ve tabii herşey bir yana, isteyince en güzel şeylerin tam da vaktinde geldiğini...
Ben oğlumu tam da o zamanda ,tam da şimdiki halini,tam da bu kadar büyük bir sevgiyle istedim...
Teşekkür ederim...
İyi ki geldin oğlum,iyi ki bizimlesin ... İyi ki biz bir aile olduk...
Seni seviyorum kocacım...
Bol gülümsemeli,en başarılı,hep sağlıklı,bol paralı,hep iyi ve en iyi hayat senin olsun Sarp'ım ...
Seni seviyorum oğlum...
Hep böyle olmaz tabii ,üzüldüğüm ,sonucunun beni rahatsız ettiği olaylarda yaşarım ama emin olun onların da son olmadığına inanırım ve güzellikler yine geldir bana ,hep karlı çıkarım...
Ama asıl güzellik geçen sene tam da bugün geldi '13.09.2011 09:20 ', hayatımız değişti,kendimiz geliştik...
İnsan büyüdükçe unutuyor ya asıl anlamını hayatın,o bize baştan hatırlattı herşeyi;öğrenmek için herşeyi nasıl defalarca deniyorsa bizim de denememiz gerektiğini , saf sevginin ne olduğunu,sevgiyi göstermenin zor olmadığını ama öncelikli sevmemiz gerekenin kendimiz olduğunu...
Ve tabii herşey bir yana, isteyince en güzel şeylerin tam da vaktinde geldiğini...
Ben oğlumu tam da o zamanda ,tam da şimdiki halini,tam da bu kadar büyük bir sevgiyle istedim...
Teşekkür ederim...
İyi ki geldin oğlum,iyi ki bizimlesin ... İyi ki biz bir aile olduk...
Seni seviyorum kocacım...
Bol gülümsemeli,en başarılı,hep sağlıklı,bol paralı,hep iyi ve en iyi hayat senin olsun Sarp'ım ...
Seni seviyorum oğlum...
12 Eylül 2012 Çarşamba
Yine Big Chefs
Hazır varken güneşi değerlendirelim dedik ve haftasonu attık kendimizi sokaklara...Tabiiki yolumuz yemek yemek için Big Chefs'e çevrildi. Çok severim Big Chefs'i ,sanki benim:)
Her fırsatta yeni yerine bayıldığımı söylüyorum, birde yağmurda kahvaltıya gitmeyi dört gözle bekliyorum.
Big Chefs'in nerdeyse menudeki herşeyinin tadına baktım ama Carpaccio Pizza kenarda köşede kalmış ,unutmuşum ! Eksik kalmasın dedim ve sipariş verdim.
Hamurundan,etinden,parmesanından lezzet,rokasından tazelik adeta fışkırıyordu. Bir yemek bu kadar sade ve lezzetli olabilir. Yanında da buz gibi bira...Muhteşem ikili...
Cumartesi yada pazar günü keyifle birşeyler yiyelim ,iki güleryüz görelim,üstüne de kahve içelim derseniz ,adres hep aynı :))
Her fırsatta yeni yerine bayıldığımı söylüyorum, birde yağmurda kahvaltıya gitmeyi dört gözle bekliyorum.
Big Chefs'in nerdeyse menudeki herşeyinin tadına baktım ama Carpaccio Pizza kenarda köşede kalmış ,unutmuşum ! Eksik kalmasın dedim ve sipariş verdim.
Hamurundan,etinden,parmesanından lezzet,rokasından tazelik adeta fışkırıyordu. Bir yemek bu kadar sade ve lezzetli olabilir. Yanında da buz gibi bira...Muhteşem ikili...
Cumartesi yada pazar günü keyifle birşeyler yiyelim ,iki güleryüz görelim,üstüne de kahve içelim derseniz ,adres hep aynı :))
6 Eylül 2012 Perşembe
herşey mal mülk...
Herşey mal mülk , herşey para pul....Değilmiş valla...
Bugünlerde gazetelere bol bol konu olan,televizyonlara çıkan,yani o kadar şaşırtmış ki bizi peşini bırakmadığımız ünlü bir ilaç firmasının eski genel müdürü olan bir kişi bunu gösterdi bize.
Eski derken kendisi seçmiş her ay ev alabilecek maaşı almamayı,keyifle etrafta dolaşıp müşterileriyle selamlaşmayı,memleketinin yemeklerini dünya mutfağı ile harmanlamayı.
Ben ilk duyduğumun da inanmamıştım ama sonra emin olun sağlam kaynaklar onayladı haberi :))
İnternetten araştırdım ,yakınlarıma sordum;bilende var bilmeyende ...Yeri çok ortalıkta değil ama özel yemeklerinde tadına doyulmaz dediler.
İşte aşağıda hikayesi ,kendiniz okuyun.şaşırın ama benim gibi gidilecek listesine eklemeyi de unutmayın :)
http://m.gazetevatan.com/NewsDetail.aspx?ArticleID=113525&CategoryID=1
Bugünlerde gazetelere bol bol konu olan,televizyonlara çıkan,yani o kadar şaşırtmış ki bizi peşini bırakmadığımız ünlü bir ilaç firmasının eski genel müdürü olan bir kişi bunu gösterdi bize.
Eski derken kendisi seçmiş her ay ev alabilecek maaşı almamayı,keyifle etrafta dolaşıp müşterileriyle selamlaşmayı,memleketinin yemeklerini dünya mutfağı ile harmanlamayı.
Ben ilk duyduğumun da inanmamıştım ama sonra emin olun sağlam kaynaklar onayladı haberi :))
İnternetten araştırdım ,yakınlarıma sordum;bilende var bilmeyende ...Yeri çok ortalıkta değil ama özel yemeklerinde tadına doyulmaz dediler.
İşte aşağıda hikayesi ,kendiniz okuyun.şaşırın ama benim gibi gidilecek listesine eklemeyi de unutmayın :)
http://m.gazetevatan.com/NewsDetail.aspx?ArticleID=113525&CategoryID=1
100 bin liralık maaşı bıraktı 21.08.2012 13:19 |
En son Abdi İbrahim'de üst düzey yöneticiyken, "restoran' işinde girişimci olmak için tüm görevlerinden istifa eden Murat Çelikkanat, ilk restoranını Ataşehir'de açtı. Abhaz asıllı olması nedeniyle restoranın ismini de Nart koyan ve menüye geleneksel Çerkez yemeklerinden birkaçını modernize ederek ekleyen Çelikkanat "Çocukluğumdan itibaren hayatta en büyük 2 tutkum vardı. Bunlar, yemek ve müzik" dedi. Ailemle olmak için Hareketli iş yaşamı sırasında yurt içi ve yurtdışı seyahatlerinde yöresel tatları hep araştırdığını anlatan Murat Çelikkanat şöyle konuştu: "2011'de bir karar aldım, önce küçük bir cafe restaurant ile başlamak, sonra büyütüp zincir haline getirmek istiyordum. Kolay bir şey değildi. Çünkü 500 kişilik bir şirketin Genel Müdürlüğünü bırakıp, 8 yaşındaki kızımın "ne yani baba sen şimdi aşçılık mı yapacaksın' demesi gibi birçok insan bu kararımı eleştirecekti. Ancak hayallerim üstün geldi. 2012 Mayıs ayında Ataşehir'de restoranımı açtım. Abdi İbrahim'den önce de Meriç Bros Holding'te (Nike Türkiye) Mali işler Grup Müdürlüğü, Hüsnü Güreli Danışmanlık'ta Denetim Müdürlüğü, Dr. F. Frik İlaç Sanayi A.Ş.'de Finans Direktörlüğü, Genel Müdürlük ve İcra Kurulu başkanlığı, Türkiye İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası'nda Yönetim Kurulu Üyeliği gibi görevler yaptım. Ama artık ailemle daha çok vakit geçirmek ve sevdiğim işleri yapmak istiyordum. Hayattan daha fazla zevk almak için vakit kalmıyordu. Çerkez mitolojisinden isim seçti Nart Çerkez mitolojisinde, halklarına refah ve mutluluk getiren tanrıların genel ismidir. Nart Tleps, Nart Setenay Guaşe, Nart Savsuruko gibi pek çok Nart Tanrısı vardır. Çerkesler çocuklarına Nart ismini koyarlar. Ben de bir Abhaz olarak bu isimle yola çıktım. Halkıma bir vefa borcum vardı. Çerkez yemeklerini dünya mutfaklarına sokabilmek amacım. Otantik bir Çerkez restaurantından ziyade, dünya mutfağından örnekler sunan ama arada Çerkez yemeklerine de yer veren bir işletme tasarladım. Amacım Nart Cafe Restaurant olarak yayılmak. 2012 sonuna kadar 1 şube daha açacağız. 2013 yılında ise birisi müzikli olmak üzere 2 şube daha planlıyoruz."(Hürriyet) |
4 Eylül 2012 Salı
Türkiye'de Yetmedi Munih'te içelim...
Az mı kaldı ne :))
Eveeet bir ara vermiştim ama bu ay sonunda Münih ve Prag gezisi sonunda gezilen,görülen,yenilen,içilen çook şeyden bahsedebileceğim.
Hele de tatil planını Octoberfest(Almanların meşhur bira festivali'ne)'e ayarlamamız bana çok malzeme verir sanırım...:))
İçilecek biralar,yenilecek sosisler....offf çok şey mi var ne :))
tabii birde Prag var; kültürlü ve romantik...Jazz barlarıda güzelmiş diye duydum bakalım...
Eveeet bir ara vermiştim ama bu ay sonunda Münih ve Prag gezisi sonunda gezilen,görülen,yenilen,içilen çook şeyden bahsedebileceğim.
Hele de tatil planını Octoberfest(Almanların meşhur bira festivali'ne)'e ayarlamamız bana çok malzeme verir sanırım...:))
tabii birde Prag var; kültürlü ve romantik...Jazz barlarıda güzelmiş diye duydum bakalım...
27 Ağustos 2012 Pazartesi
Cunda'da Bayram
Ankara'dan taa 650 km yol yap,git yazlığa hiç Cunda'ya gitme : olur mu ? olmazzzz...
Yazlık günlerinin sonlarına yaklaştığımızda bayram günü,annemler,kardeşlerimde geldi ,tamamlandık.Hep evde oturmayalım dedik ve Cunda'nın yolunu tuttuk...ve hata ettik :))
Cunda hep sevdiğim ama bayramda ilk defa gördüğüm nadide adalarımızdan olsa da ,ben bir daha bayramda gitmem ,hiç gücenmesin bana.
Sağım ,solum,karşım ve bir an tepemde bile insan var sandım.Neyse bizde bu kalabalıktan kaçmak için bir an önce bir yere girelim ve hemen eve dönelim dedik.
Onca yıldır giderim Cunda'ya,balık restoranlarına ama Bay Nihat'a bir türlü gitmemiştim,arkadaşlarımızın tavsiyesi İspanyol restoranı'Venta ' daha açılmamıştı ki bizde Bay Nihat'a oturduk.
Niyetimiz kalabalıktan kaçmak olduğu ve aç olmadığımız için meze ve ara sıcakla geçiştirdik.
Mezeler tazeydi ama farklı lezzet yoktu!
Ara sıcaklardan tereyağlı karides güzeldi,tavsiye ederim.
Kalamar tava toplamda 3 halka olduğu için pek bişey anlamadık !
Balık köftesi minicikti ama lezzeti iyiydi.
Ekmeğin bile bir özelliği olmayan Bay Nihat'ta nerde bizim Ankara'daki 'Balıkçıköy ' dedim valla.
Ama bu arada hakkını yememek lazım salatası güzeldi...
Bay Nihatta ederi olmayan bir hesap ödeyip ayrıldıktan sonra yenen sakızlı dondurma günün en tatlı anıydı bence...
Yazlık günlerinin sonlarına yaklaştığımızda bayram günü,annemler,kardeşlerimde geldi ,tamamlandık.Hep evde oturmayalım dedik ve Cunda'nın yolunu tuttuk...ve hata ettik :))
Cunda hep sevdiğim ama bayramda ilk defa gördüğüm nadide adalarımızdan olsa da ,ben bir daha bayramda gitmem ,hiç gücenmesin bana.
Sağım ,solum,karşım ve bir an tepemde bile insan var sandım.Neyse bizde bu kalabalıktan kaçmak için bir an önce bir yere girelim ve hemen eve dönelim dedik.
Onca yıldır giderim Cunda'ya,balık restoranlarına ama Bay Nihat'a bir türlü gitmemiştim,arkadaşlarımızın tavsiyesi İspanyol restoranı'Venta ' daha açılmamıştı ki bizde Bay Nihat'a oturduk.
Niyetimiz kalabalıktan kaçmak olduğu ve aç olmadığımız için meze ve ara sıcakla geçiştirdik.
Mezeler tazeydi ama farklı lezzet yoktu!
Ara sıcaklardan tereyağlı karides güzeldi,tavsiye ederim.
Kalamar tava toplamda 3 halka olduğu için pek bişey anlamadık !
Balık köftesi minicikti ama lezzeti iyiydi.
Ekmeğin bile bir özelliği olmayan Bay Nihat'ta nerde bizim Ankara'daki 'Balıkçıköy ' dedim valla.
Ama bu arada hakkını yememek lazım salatası güzeldi...
Bay Nihatta ederi olmayan bir hesap ödeyip ayrıldıktan sonra yenen sakızlı dondurma günün en tatlı anıydı bence...
12 Ağustos 2012 Pazar
O Sefer, Bu Sefer...
Bazen yemeğe,bazen bir diziye ,bazen de mekanlara takılıp kalanlardanım ben.
Bir türlü gidemediğim mekanlar hakkında çoğu bilgiye sahibimdir ;mesela en güzel yemek hangisidir ,favori içecek ne olabilir,yada ortalama ne kadar hesap ödenir.
İstanbul ziyaretleri genelde aile'yle yemekler,fırsat bulunursa 'Pinkberry'de dondurma yemek ve en fazla 1 arkadaşla kahve içmek le sınırlı oluyor ama bu benim her seferinde bıkmadan usanmadan liste yapmamı engellemiyor.
İşte o listelerinden birinde Nişantaşı'na 'gidilecek Kantin'de öğle yemeği yenilecek ve mümkünse bol bol fotoğraf çekilecek yazıyordu ama olmadı...Yaklaşık 3-4 yıldır :((
Kantin ; Şemsa Denizsel isimli ,bol gülümsemeli bir bayanın ,keyifle işlettiği bir mekan.Hepimizin bilirim o yemeği dediklerimize Şemsa hanım dokunuşu bu mekanın farkı.
Gidenlerden duydum tüm bunları ,lezzetin damaklarında kaldığını,mekanının azıcık kıskanıldığını...
Ben gidemedim ama hala takipteyim.Allah'tan Şemsa hanımın yazdığı ,yemeklerini yemeğe yazılarınıda okumaya da doyamadığınız, görsellerine tekrar tekrar gözattığınız bir blog var; http://kulaktandolmatarifler.wordpress.com/ .
Fotoğraflar ve Şemsa hanımdaki içtenlik sanki arkadaşınızın yazdıklarını okuyormuşta ,okuduktan sonra bana da pişirse denilecek samimiyette.Hiç rastlamadıysanız ,şimdi bir göz atın ,sonra da benim gibi hergün kontrol etmeye hazır olun.
Bu arada Eylül sonu bir öğle yemeğinde Kantin'de olacağım ,yani inşallah:))
Bir türlü gidemediğim mekanlar hakkında çoğu bilgiye sahibimdir ;mesela en güzel yemek hangisidir ,favori içecek ne olabilir,yada ortalama ne kadar hesap ödenir.
İstanbul ziyaretleri genelde aile'yle yemekler,fırsat bulunursa 'Pinkberry'de dondurma yemek ve en fazla 1 arkadaşla kahve içmek le sınırlı oluyor ama bu benim her seferinde bıkmadan usanmadan liste yapmamı engellemiyor.
İşte o listelerinden birinde Nişantaşı'na 'gidilecek Kantin'de öğle yemeği yenilecek ve mümkünse bol bol fotoğraf çekilecek yazıyordu ama olmadı...Yaklaşık 3-4 yıldır :((
Kantin ; Şemsa Denizsel isimli ,bol gülümsemeli bir bayanın ,keyifle işlettiği bir mekan.Hepimizin bilirim o yemeği dediklerimize Şemsa hanım dokunuşu bu mekanın farkı.
Gidenlerden duydum tüm bunları ,lezzetin damaklarında kaldığını,mekanının azıcık kıskanıldığını...
Ben gidemedim ama hala takipteyim.Allah'tan Şemsa hanımın yazdığı ,yemeklerini yemeğe yazılarınıda okumaya da doyamadığınız, görsellerine tekrar tekrar gözattığınız bir blog var; http://kulaktandolmatarifler.wordpress.com/ .
Fotoğraflar ve Şemsa hanımdaki içtenlik sanki arkadaşınızın yazdıklarını okuyormuşta ,okuduktan sonra bana da pişirse denilecek samimiyette.Hiç rastlamadıysanız ,şimdi bir göz atın ,sonra da benim gibi hergün kontrol etmeye hazır olun.
Bu arada Eylül sonu bir öğle yemeğinde Kantin'de olacağım ,yani inşallah:))
5 Ağustos 2012 Pazar
Temiz Hava
Ayvalık bölgesinde olmanın en güzel yanlarından biri de mis kokan ağaçlar arasında yapılan pazar kahvaltıları olsa gerek.
Bizde bu sabah dışarda kahvaltı etmeyi tercih edenlerdendik ve öneriler üzerine 'Düşler Vadisi ' isimli,bol ağaçlı,bol güleryüzlü ,az gürültülü mekanı tercih ettik.
Masaya gelen herşeyin doğal olduğundan,reçellerin de kendi yapımı olduğundan bahsettiler bize ,masaya gelen herşey güzeldi.Ayvalık sızma da baş köşe de.En azından içimiz rahat yedik hepsini.Çalışanlar güleryüzlü ve servis gayet hızlı.
Onca ağacın ortasında aldığımız temiz havayıda hesaba katarsak bedavaya geldi kahvaltı:))
Bu günü birlik tesiste kahvaltı dışında ,akşam yemeği ve temiz bir havuz olsa da yüzsek diyenler için de havuz keyfi mevcut.
Günlük havuz ücreti kişi başı 25 TL ,kahvaltı ise 17,5.Ramazan sonrası fasıl da varmış ilgilenenlere duyurulur.
Kaz dağlarında bir yerleri bulmanın ne kadar zor olduğunu ,işletmeciler de farketmiş olsa gerek tabelalar size eşlik ediyor.Kısaca anlatmak gerekirse; Güre yolundan ilerlerken Çamlıbel köyüne doğru dönüyorsunuz ve tabelaları takibe başlıyorsunuz...
Bizde bu sabah dışarda kahvaltı etmeyi tercih edenlerdendik ve öneriler üzerine 'Düşler Vadisi ' isimli,bol ağaçlı,bol güleryüzlü ,az gürültülü mekanı tercih ettik.
Masaya gelen herşeyin doğal olduğundan,reçellerin de kendi yapımı olduğundan bahsettiler bize ,masaya gelen herşey güzeldi.Ayvalık sızma da baş köşe de.En azından içimiz rahat yedik hepsini.Çalışanlar güleryüzlü ve servis gayet hızlı.
Onca ağacın ortasında aldığımız temiz havayıda hesaba katarsak bedavaya geldi kahvaltı:))
Bu günü birlik tesiste kahvaltı dışında ,akşam yemeği ve temiz bir havuz olsa da yüzsek diyenler için de havuz keyfi mevcut.
Günlük havuz ücreti kişi başı 25 TL ,kahvaltı ise 17,5.Ramazan sonrası fasıl da varmış ilgilenenlere duyurulur.
Kaz dağlarında bir yerleri bulmanın ne kadar zor olduğunu ,işletmeciler de farketmiş olsa gerek tabelalar size eşlik ediyor.Kısaca anlatmak gerekirse; Güre yolundan ilerlerken Çamlıbel köyüne doğru dönüyorsunuz ve tabelaları takibe başlıyorsunuz...
Etiketler:
Ayvalık,
Düşler Vadisi,
Kahvaltı,
Kaz dağları
4 Ağustos 2012 Cumartesi
Başladıı...
Kumsalda
Uzanmışım kumsala
Güneş damlar içime
Kurumuş dudaklarımda
Unutulmuş bir beste
Yaşıyorum aheste
Kapılmışım rüzgara
Savrulup gidiyorum
Şimdi çok uzaklarda
Nafile telaşlarım
Hayattan çalıyorum
Ni la bombe atomique
Un amor piatonique
Umudum yarınlarda; tatildeyim
Bir elimde ayna var
Şair beni kıskanır
Yatmışım sereserpe; sahildeyim
Ooo...
Tam anlamıyla böyle olmasa da ,yaklaşık bir tatil başladı.Sarp'ın ilk deniz deneyimini göreceğimiz ,biraz dinlenip biraz gezebileceğimiz...Herşeyden önemlisi 'zamanın durduğu' bu tatil sitesinde ve Kuzey Ege'de herşeyin doğallığından 1 ayda olsa bizde faydalanabileceğimiz....
Uzanmışım kumsala
Güneş damlar içime
Kurumuş dudaklarımda
Unutulmuş bir beste
Yaşıyorum aheste
Kapılmışım rüzgara
Savrulup gidiyorum
Şimdi çok uzaklarda
Nafile telaşlarım
Hayattan çalıyorum
Ni la bombe atomique
Un amor piatonique
Umudum yarınlarda; tatildeyim
Bir elimde ayna var
Şair beni kıskanır
Yatmışım sereserpe; sahildeyim
Ooo...
Tam anlamıyla böyle olmasa da ,yaklaşık bir tatil başladı.Sarp'ın ilk deniz deneyimini göreceğimiz ,biraz dinlenip biraz gezebileceğimiz...Herşeyden önemlisi 'zamanın durduğu' bu tatil sitesinde ve Kuzey Ege'de herşeyin doğallığından 1 ayda olsa bizde faydalanabileceğimiz....
29 Temmuz 2012 Pazar
Ricotta Sufle...Olsa da Yesek
Haziran ayında Paris'e gidip döndüğümüzden bahsetmiştim ama yediğimiz muhteşem yemeklere bir türlü sıra gelememişti.
Paris'te yemek yemekten daha fazla zevk aldığım tek şey şarap içmek olsa gerek,öğle,akşam ,gece tüm gün şarap.
Bu sefer Mügelerle birlikteydik güldük,eğlendik Allah'tan yemek zevklerimiz aynı da bir yere tekrar tekrar gidebiliyoruz :))
Fuxia'da bu yerlerden biri.Fransız restoranı değil,Sicilya .Zaten turistikte değil yerel yani harika.Kendi şarapları da var,güzellll.
Bu sefer kaldığımız otel Paris'in Montmarte bölgesindeydi,keyif veren bir mahalledir ,mutlaka gezilmeli ve en azından Sacre Coeur dönüşü bir yerlerde şarap içilmeli.
Paris ruhunun canlı tanığıdır o civar.
Neyse Fuxia'ya gelince bir akşam geç saatlerde tatlı yemek için girdik (,bir semtte 100 metre arayla iki tane olmasından anlamalıydık ne kadar güzel olduğunu )ve ertesi akşam yemek için tekrar gittik.Yemeklerde tatlılar kadar güzeldi.
İlk akşam yediğimiz Ricotta sufle ve Tiramisu 'nun tadı damağımızdan tüm gün gitmedi.
Tiramisu bugüne kadar yediğimin en güzeliydi ,günde 10 kez yiyebilirdim ama bugün bile canım Fuxia'nın ricotta suflesini istiyorsa asıl başarı o demektir.
Yakınlarda yolunuz Paris'e düşecekse,gezilecek görülecek çok yer var ama yemek molası için Fuxia'yı atlamamak gerek,benden söylemesi.
Paris'te yemek yemekten daha fazla zevk aldığım tek şey şarap içmek olsa gerek,öğle,akşam ,gece tüm gün şarap.
Bu sefer Mügelerle birlikteydik güldük,eğlendik Allah'tan yemek zevklerimiz aynı da bir yere tekrar tekrar gidebiliyoruz :))
Fuxia'da bu yerlerden biri.Fransız restoranı değil,Sicilya .Zaten turistikte değil yerel yani harika.Kendi şarapları da var,güzellll.
Bu sefer kaldığımız otel Paris'in Montmarte bölgesindeydi,keyif veren bir mahalledir ,mutlaka gezilmeli ve en azından Sacre Coeur dönüşü bir yerlerde şarap içilmeli.
Paris ruhunun canlı tanığıdır o civar.
Neyse Fuxia'ya gelince bir akşam geç saatlerde tatlı yemek için girdik (,bir semtte 100 metre arayla iki tane olmasından anlamalıydık ne kadar güzel olduğunu )ve ertesi akşam yemek için tekrar gittik.Yemeklerde tatlılar kadar güzeldi.
İlk akşam yediğimiz Ricotta sufle ve Tiramisu 'nun tadı damağımızdan tüm gün gitmedi.
Tiramisu bugüne kadar yediğimin en güzeliydi ,günde 10 kez yiyebilirdim ama bugün bile canım Fuxia'nın ricotta suflesini istiyorsa asıl başarı o demektir.
Yakınlarda yolunuz Paris'e düşecekse,gezilecek görülecek çok yer var ama yemek molası için Fuxia'yı atlamamak gerek,benden söylemesi.
27 Temmuz 2012 Cuma
Yeni Uygulamalar Merhaba...
Sıcaktan dışarı çıkamıyorum ,evde bişey yapasım gelmiyor.En güzeli meyve yemek,soğuk bişeyler içmek,güneş gider gitmezde tatlı krizini gidermek.
İnternette gezinme saatlerimde uyumam azalınca çoğaldı haliyle.Ne çok keyifli siteler,bloglar ve uygulamalar varmış meğer.Ben çook geri de kalmışım.
İşte öyle bir gün yani dün yeni bir uygulama gördüm ve bayıldım doğrusu ,iki gündür ipad elimden düşmedi,ona da bakiyim şuna da,aaa bide buna derken gece geç saatlere kadar ayaktayım ve herkesi beklerim.
Uygulama daha çok Amerika kullanımına uygun ama bize de keyifli anlar yaşatıyor.
Uygulamanın ismi 'Fancy' .Mutlaka bir bakın derim.
İnternette gezinme saatlerimde uyumam azalınca çoğaldı haliyle.Ne çok keyifli siteler,bloglar ve uygulamalar varmış meğer.Ben çook geri de kalmışım.
İşte öyle bir gün yani dün yeni bir uygulama gördüm ve bayıldım doğrusu ,iki gündür ipad elimden düşmedi,ona da bakiyim şuna da,aaa bide buna derken gece geç saatlere kadar ayaktayım ve herkesi beklerim.
Uygulama daha çok Amerika kullanımına uygun ama bize de keyifli anlar yaşatıyor.
Uygulamanın ismi 'Fancy' .Mutlaka bir bakın derim.
25 Temmuz 2012 Çarşamba
Online Kiler Buldum :)))
Günler ne kadar uzunmuş meğer!Devamlı tatile gidicez diye yazsamda bir türlü olmadı,önce Cem'in yoğunluğu şimdi ise Sarp'ın ufak rahatsızlığı.
Durum böyle olunca da bana sadece internette gezinip ,Ege'de yeni restoranlar açılmış mı,ne değişiklikler olmuş bunları araştırmak kaldı.
Yine araştırmacı kişiliğimin tavan yaptığı dün,internette gezinirken belki çoğu kişinin bildiği ama benim yeni rastladığım'Pera Bulvarı' isimli alışveriş sitesi dikkatimi çekti.
Diğer sitelerden farkı,havasından mı,içeriğinden mi , tasarımından mı bilmem ama hadi al zorlaması olmadan alışveriş yaptırabilme becerisi sanki.
Satılan ürünler kaliteli ve farklı.Site ekibi kendi evine alırken bize de tavsiye ediyormuş gibi.
Benim en çok ilgimi çeken 'Lezzet' bölümü oldu,henüz sipariş vermedim ama her an olabilir:))Kim uzun süre o lokumlara,çikolatalara dayanabilir ki.
Ben hala incelemedeyim ama eğer sizde gördüklerinizden memnun kalmak isterseniz ,bir göz atın derim...
www.perabulvari.com
Durum böyle olunca da bana sadece internette gezinip ,Ege'de yeni restoranlar açılmış mı,ne değişiklikler olmuş bunları araştırmak kaldı.
Yine araştırmacı kişiliğimin tavan yaptığı dün,internette gezinirken belki çoğu kişinin bildiği ama benim yeni rastladığım'Pera Bulvarı' isimli alışveriş sitesi dikkatimi çekti.
Diğer sitelerden farkı,havasından mı,içeriğinden mi , tasarımından mı bilmem ama hadi al zorlaması olmadan alışveriş yaptırabilme becerisi sanki.
Satılan ürünler kaliteli ve farklı.Site ekibi kendi evine alırken bize de tavsiye ediyormuş gibi.
Benim en çok ilgimi çeken 'Lezzet' bölümü oldu,henüz sipariş vermedim ama her an olabilir:))Kim uzun süre o lokumlara,çikolatalara dayanabilir ki.
Ben hala incelemedeyim ama eğer sizde gördüklerinizden memnun kalmak isterseniz ,bir göz atın derim...
www.perabulvari.com
20 Temmuz 2012 Cuma
Fransız Kal Ayvalık
Yarın cuma,belki bir yerlere kaçıcak olanınız,belkide tatil planı yapanınız var.Planlar arasında hala kendinize okumak için bir kitap seçemediyseniz ,benden size tavsiye 'Fransız Kal Ayvalık' !Bir Mustafa Sağlamer kitabı;ben bir çırpıda bitirdim ve bittiğine üzüldüm.
Harika!
Mutlaka okunmalı.
Harika!
Mutlaka okunmalı.
Hadi Gel Artık
Evet istanbul'da nem var,evet İstanbul yazın hiç çekilmez.Bu cümleleri İstanbul'la hiç alakası bile olmayan yolu 40 yılda 1 düşen oda genelde düğün dernek olan ama yinede söyleme gereği hisseden arkadaşlar, ,size kötü bir haberim var;
tüm Türkiye yanıyor sadece İstanbul değil,ben Ankara'dayım ve Allah'tan evim eser esmesine ama bugün ben bile offf dedim,yeter artık dedim gelsin Ege vakti,gidelim buralardan dedim.
Benim işlerim bitti,taşındım,yerleştim,alıştım.Sıra Cem'de onunkilerde bitsede bizde Ayvalık senin Bozcaada benim gezmeye başlasak ,eee nede olsa 1 ay kalıcaz az mı.
Bakarsınız aradan birde Midilli çıkar:)))
tüm Türkiye yanıyor sadece İstanbul değil,ben Ankara'dayım ve Allah'tan evim eser esmesine ama bugün ben bile offf dedim,yeter artık dedim gelsin Ege vakti,gidelim buralardan dedim.
Benim işlerim bitti,taşındım,yerleştim,alıştım.Sıra Cem'de onunkilerde bitsede bizde Ayvalık senin Bozcaada benim gezmeye başlasak ,eee nede olsa 1 ay kalıcaz az mı.
Bakarsınız aradan birde Midilli çıkar:)))
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)